Bedenimizi Dinliyoruz

40 Yaş Sonrası Sağlık Taramaları

Uzm. Dr.
Didem Altay Gazi
Aile Hekimliği

Yayın tarihi:

12/12/2025 4:32 PM

Hayat hızlıca akıp giderken biriktirdiğimiz anılar gibi bedenimizde de pek çok anı biriktiririz. Gündelik hayatla o kadar meşgul oluruz ki geriye dönüp ne kadar yaş aldığımızı, bedenimizin bize nasıl hastalık sinyalleri verdiğini göremeyiz. Ta ki bir gün eski fotoğrafa baktığımızda ya da aynada kendimizi incelediğimizde cildimizdeki kırışıklıkları, saçlarımızdaki akları, kaslarımızdaki sarkmayı görene kadar. Aslında bütün bu değişiklikler bedenimizin zamanla biriktirdiği anılardır.

Gençlik, gençliğin verdiği yaşam enerjisi, istediğin her hareketi rahatlıkla yapabilme, her şeyi korkusuzca yiyebilme duygusu o kadar güzeldir ki zamanın geçtiğini ve bedenimizdeki değişiklerin sonucu yaşamımızda bazı değişiklikler yapmamızın gerektiğini kabul etmek çok zordur. Kırk yaş bir dönüm noktasıdır aslında. Metabolizmamız değişmeye başlar, vücudumuz gençliğin yavaş yavaş geride kalmaya başladığının sinyallerini verir. Artık durup bedenimizi dinleme vaktidir.

Enerjimiz azalmış olabilir, artık eskisi kadar rahatça merdivenleri çıkamıyor olabiliriz, çok çabuk nefes nefese kalıyor olabiliriz, kalp atışlarımız çok küçük bir streste dahi hızlanıyor olabilir, yıllardır rahatlıkla giydiğimiz ayakkabılar kıyafetler artık bedenimize büyük ya da küçük gelebilir, anlam veremediğimiz şekilde vücudumuzda kendini belli eden ağrılar yaşıyor olabiliriz. Saçlarımız dökülebilir, tuvalet alışkanlıklarımız değişebilir, durup dururken kabız ya da ishal olabiliriz, ani bir hareketle eklemlerimizde can sıkıcı ağrılar oluşabilir. Anlam veremediğimiz şekilde unutkanlıklar yaşayabiliriz, belki de çoğu sabah sevimsiz bir baş ağrısıyla uyanabiliriz. Evdekiler artık her gece horladığımızdan şikayetçi olabilir, kocaman olmuş göbeğimizle ayakkabılarımızı bağlamak zorlaşmış olabilir. Sebepsiz yere geceleri sık sık uyanmalar, bütün gece yatakta sağa sola dönmeler başlamıştır belki de. Belki de hızlıca kilo vermiş olabiliriz. Cildimiz solmuş, hatta sararmış, damarlarımız derimizin altında kolaylıkla gözle görülebilir hale gelmiş olabilir. Biz bütün bunların farkına bazen sadece dışarıdan birinin söylemesiyle varırız. Yoksa ben yaşlanıyor muyum diye düşünmeye başlarız hemen.

Benim ailemde herkes çok uzun yaşadı, ben niye bu kadar çabuk yaşlandım diyenler olacaktır mutlaka. Ya da bana bir şey olmaz, hastalanmak için daha çok gencim diyenler de olacaktır. Maalesef hastalıkların kesin bir başlama yaşı ve zamanı yok. Sürekli olarak hastalanacak mıyım ya da ben de annem babam gibi tansiyon hastası, şeker hastası, kalp hastası, kanser olacak mıyım diye endişelenerek yaşamaya devam edemeyiz.

Kırk, bir başlangıç yaşı aynı zamanda. Mental olgunluğuna eriştiğimiz, gerçekten hayattan keyif almaya başladığımız yaş. Tam da yaşamak çok güzel derken hastalanmak da neymiş. Sağlıklı, huzurlu, keyif dolu bir yaşam için düzenli sağlık taramalarına başlama yaşı gelmiş demektir.

Ben bir sağlık taraması yaptırayım diyor ve nereden başlayacağınızı bilemiyorsanız başvuracağınız bölüm check-up bölümü olmalı. Sizi en doğru yönlendirecek kişi check-up hekiminizdir. Doğumunuzdan bu zamana kadar olan sağlık bilgileriniz, ailenizin sağlık bilgileri ve şu anda olan sağlık problemlerinize göre size hangi tetkikleri yaptıracağınızı söyleyecek ve bundan sonraki hayatınızın en güzel yıllarında sizi düzenli olarak takip edecek, kontrollere çağıracak ve sağlıklı bir ömür sürmeniz için size yardımcı olacaktır.

Ailenizde kalple ilgili herhangi bir ırsi hastalık olmasa da, sizin kalple ilgili bir şikayetiniz olmasa da mutlaka kırk yaşından sonra her yıl düzenli bir kalp muayenesi yapılmalı. Düzenli aralıklarla tansiyon ölçmek, kolesterol ve şeker gibi kalp hastalığına yakalanmamıza zemin hazırlayacak olan durumları anlayabilmek için şeker, insülin, kolesterol seviyelerine bakmak gerekir. Mutlaka elektrokardiyogram (EKG) çekmek, kalbe yapılan ultrason diye tanımlayabileceğimiz ekokardiyografi ile kalbin kasılma fonksiyonlarına ve kapaklarına bakmak, efor testi ile bir yürüme bandı üzerinde siz yürürken kalp ritminizi ve tansiyonunuzu ölçmek yoluyla kalp damarlarınızdaki tıkanıklık riskine bakmak gerekir.

Eski enerjinizin olmadığından şikayetçi iseniz mutlaka vitamin eksiklikleri olup olmadığına bakmak, tam kan sayımı yapmak, kansızlık var mı diye araştırmak, vücudumuzda ağrılar varsa iltihabi durumları ve romatizmal hastalıkları gösterecek olan CRP ve sedimantasyon hızı gibi parametrelere bakmak gerekir. Vücudumuzun dengeli ve belli bir ritimde çalışmasını sağlayan nadide salgı bezi tiroid bezinin de fonksiyonlarını değerlendirmek, kanda tiroid hormon düzeylerini yani T3-T4-TSH düzeylerine bakmak, tiroid ultrasonografisi ile yapısındaki bozuklukları değerlendirmek gerekir.

Dünyada ve ülkemizde sigara içmenin çok yaygın olduğunu, çoğu kişi için sosyalleşmek için bir araç olduğunu düşünürsek; sigara ve tütün ürünlerinin akciğer kanseri başta olmak üzere kalın bağırsak, mide, gırtlak, ağız içi kanserleri, mesane kanseri gibi pek çok kansere sebep olduğundan mutlaka her yıl akciğerin röntgen ya da tomografi ile değerlendirilmesi gereklidir.

Yaşamımızın büyük kısmını yemek yiyerek, bir şeyler içerek ve tuvalete giderek geçiririz. Yediklerimizi yeterince iyi sindiremiyor olabiliriz, midede ağrılar yanmalar olabilir. Ya da düzenli bir tuvalet alışkanlığımız olmayabilir, tuvalete gitsek bile yeterince rahatlayamadığımızı düşünebiliriz. İdrar ve dışkımızın formu değişmiş, rengi değişmiş olabilir. Üşütmüşüm diyerek nane limon kaynatıp içerek geçmesini beklemek yerine bu alanda uzman olan bir hekime, gastroenteroloji hekimine başvurmak gerekir. Basit bir idrar ve dışkı örneği testi yapılması gerekir. Hekiminiz sizi değerlendirdikten sonra durumunuza göre karın bölgesi iç organlarını daha net değerlendirmek için ultrasonografi, MR ya da tomografi isteyebilir. Mutlaka her bireyin elli yaşına gelince endoskopik bir işlemle mide ve bağırsakların detaylı incelemesini yaptırması gerekir. En çok korkulan yöntemlerden biri olan endoskopi ve kolonoskopi işlemi ile mide ve bağırsak sisteminin içini minicik bir kamera yardımıyla görüp değerlendirmek en doğru sonuç veren yöntemlerden biridir.

Eklem ağrıları baş göstermeye başlamışsa, tutunarak oturup kalkmalar, hareket kısıtlılıkları başlamışsa osteoporoz riskini değerlendirmek için kemik yoğunluğunun ölçülmesi, detaylı bir fizik tedavi ve ortopedi muayenesi yapılması, kas kuvvetinin değerlendirilmesi, hareketimizi sağlayan ve yaşımız ilerledikçe dengeli bir şekilde ayakta durmamızı sağlayacak kaslarımızın detaylı muayenesi gerekir.

Kadınlarda üreme organlarının muayenesi ve sık görülen kanserlerden olan rahim ağzı kanserinin erken tanısı için basit bir sürüntü testi olan smear testinin yapılması, mutlaka ultrasonografi ile yumurtalıkların ve rahmin değerlendirilmesi için jinekoloji muayenesi her yıl yapılmalıdır. Kadın hayatı için çok önemli bir yeri olan, kadının sembolü olan memelerin muayenesi, ultrasonografi ve mamografi yöntemleriyle memede olabilecek bozuklukların her yıl önceki yıllarla karşılaştırılarak değerlendirilmesi çok önemlidir.

Aynı kadınlar gibi erkeklerde de kırk yaşından sonra üreme organlarının değerlendirilmesi, erkeklerde sık görülen ve özellikle kırk yaşından sonra başlayan prostat bezinin iyi huylu büyümeleri ve kanserleri için her yıl düzenli üroloji muayenesi, ultrasonografik inceleme ve prostat kanserinin kanda göstergelerinden olan PSA antijenlerinin bakılması gerekir.

Eğer unutkanlıklar, uyku bozuklukları, hafızada zayıflamalar baş gösterdiyse, kulak çınlamaları, baş ağrıları, ellerde titremeler, denge bozuklukları olmaya başladıysa ya da ailemizde bu bulgularla seyreden hastalıkları olan yakınlarımız varsa mutlaka nöroloji hekimi tarafından muayene yapılması gerekir.

Hızlı yaşam, stresli iş hayatı, çabuk ve kolay ulaşılabilir olan fast food beslenme, düzensiz beslenme, iş yoğunluğundan spora vakit bulamama sonucu kaçınılmaz olan metabolik bozukluklar ve obezite nedeniyle metabolik durumun değerlendirilmesi için endokrinoloji ve metabolizma hekimi muayenesi gereklidir.

Sağlıklı yaşamak için elbette sağlıklı beslenme de çok önemli. Sağlıklı beslenme için diyetisyene danışmak, beslenmede yapılan hataları çok geç olmadan düzeltmek ileriki yaşlarda ortaya çıkabilecek olan başta diyabet olmak üzere pek çok hastalığın önlenmesini sağlayacaktır.

Bir yıl içinde sadece birkaç günü kendimize ayırarak yaptıracağımız sağlık taramaları, sağlıklı yaşamak ve uzun bir ömür için kendimize verebileceğimiz en güzel hediyedir. Ömrümüzün en özel yaşı kırk yaş; farkına varış, uyanış, aslında yeni hayatımızın başlangıç noktasıdır. Sağlıkla, bol hareketle, keyifle geçecek uzun yıllarımız olduğuna göre her dakikasında mutlu olmak için, daha pek çok güzel anı biriktirebilmek için bedenimizle barışma ve onu dinleme, bedenimize kulak verme zamanı… Kırk yaş, hoş geldin.

İçindekiler

Sağlık Hizmetlerimize Kolayca Ulaşın

İhtiyacınız olan sağlık hizmetlerine tek tıkla erişin. Randevu alın, test sonuçlarınıza ulaşın veya doktorlarımızı görüntüleyin.

SSS

Size daha iyi yardımcı olabilmek için sıkça sorulan soruları bir araya getirdik. Aradığınız bilgiye aşağıdan kolayca ulaşabilirsiniz

asdad

Hâlâ aklınıza takılanlar mı var?

Biz buradayız! Size en kısa sürede yardımcı olmak için bizimle iletişime geçebilirsiniz.