Meme dikleştirme ameliyatı (mastopeksi)
Meme dikleştirme ameliyatı (mastopeksi), zamanla çeşitli nedenlerle sarkmış olan göğüsleri (memeleri) tekrar dik ve formda bir görünüme kavuşturmak için uygulanan cerrahi bir girişimdir.
Yayın tarihi:
15/5/2025 5:42 PM

Tanım ve Amaç
Meme dikleştirme ameliyatı (mastopeksi), zamanla çeşitli nedenlerle sarkmış olan göğüsleri (memeleri) tekrar dik ve formda bir görünüme kavuşturmak için uygulanan cerrahi bir girişimdir. Yaşlanma, yerçekimi etkisi, gebelik ve emzirme süreçleri, sık kilo alıp verme gibi faktörler memelerin elastikiyetini azaltarak sarkmasına yol açabilir. Bu durum meme hacminde büyük değişiklik olmasa bile memelerin daha aşağı pozisyonda görünmesine, dolgunluğun üst kısımdan alt kısma kaymasına ve meme uçlarının (başlarının) aşağı doğru bakmasına neden olur. Meme dikleştirme ameliyatıyla, fazla deri dokusu alınarak meme dokusu şekillendirilir ve meme ucu olması gereken daha yukarı pozisyona taşınır. Böylece göğüsler daha diri, dik ve genç bir görünüm kazanır. Bu operasyon sırasında meme hacminde belirgin bir azaltma veya artırma yapılmaz; sadece mevcut doku yeniden konumlandırılır. (Ancak, hastanın ihtiyacına göre, mastopeksi ile eş zamanlı olarak protez ile meme büyütme veya meme küçültme işlemleri de kombine edilebilir.) Sonuç olarak, meme dikleştirme ameliyatı kadınlara vücut orantılarında düzelme, kıyafet seçiminde özgüven ve estetik memnuniyet sağlar.
Nasıl Yapılır?
Meme dikleştirme ameliyatı, sarkıklığın derecesine bağlı olarak farklı kesilerle gerçekleştirilebilir. Cerrah, hastanın meme yapısına uygun olan tekniği belirler. En yaygın kesi teknikleri:
- Periareolar (Donut) Mastopeksi: Hafif dereceli sarkmalarda sadece areola (meme başı etrafındaki koyu halka) çevresinden dairesel bir kesi yapılarak fazla deri çıkarılır ve areola etrafı sıkılaştırılır.
- Vertikal (Lolipop) Mastopeksi: Orta dereceli sarkmalarda areola çevresine ek olarak areoladan aşağı doğru meme altı çizgisine inen dikey bir kesi eklenir. İz, bir lolipopa benzer şekilde dairesel ve dikey çizgi şeklinde olur.
- Ters T (Anchor) Mastopeksi: İleri derecede sarkmalarda ve belirgin deri fazlalığında, yukarıdaki kesilere ek olarak meme altı kıvrımında yatay bir kesi daha yapılır. Böylece ters T veya çapa şeklinde bir iz deseni oluşur.
Ameliyat genel anestezi altında, steril ameliyathane ortamında gerçekleştirilir ve yaklaşık 2-4 saat sürer (yapılan işlemin kapsamına göre değişir). Cerrah planlanan kesileri yaptıktan sonra, meme ucunu çevreleyen areola halkasını istenen yeni konuma taşır. Meme ucu ve areola genellikle yerinden tamamen ayrılmaz; üzerindeki dokularla birlikte blok halinde yukarı kaydırılır, böylece kan dolaşımı korunur. Ardından, meme altındaki fazla deri dokusu ölçülerek çıkarılır ve meme dokusu adeta bir “iç sütyen” gibi kendi içinde katlanıp dikişlerle şekillendirilir. Bu işlem, memeye yeni formunu kazandırırken aynı zamanda bir miktar diklik ve projeksiyon (öne çıkıklık) verir. Eğer areola çapı büyümüş ise, estetik olarak küçültmek için areola çevresinden bir parça deri çıkarılarak daha küçük bir halka haline getirilir.
Tüm bu şekillendirme işlemlerinden sonra, meme derisi üst kutupta toparlanıp alt kutupta bir araya getirilerek kesiler kapatılır. Sonuçta meme ucu olması gereken daha yukarı seviyeye taşınmış, meme daha sıkı ve dik bir form almıştır. Memeye genellikle destek amaçlı elastik bir bandaj veya cerrahi sütyen giydirilir. Gerek duyulursa, ameliyat alanında kan veya sıvı birikimini önlemek için her iki meme yanına küçük silikon drenler yerleştirilebilir; ancak dren kullanımı her vakada şart değildir, cerrahın tercihine ve ameliyatın seyrine bağlıdır.
Kimler İçin Uygundur?
Meme dikleştirme ameliyatı, memelerinde belirgin sarkma yaşayan ve bunu düzeltmek isteyen kadınlar için uygun bir seçenektir. Uygun adayların özellikleri şunlardır:
- Göğüslerinde Sarkma ve Form Kaybı Olanlar: Meme uçları, meme altı çizgisinin altına inmiş veya düz karşıya değil aşağıya doğru bakar durumdaysa bu sarkmanın göstergesidir. Aynı zamanda memelerin üst kısmı boşalmış, dolgunluk alt kısma inmiş olabilir. Bu tip görünümden rahatsızlık duyanlar mastopeksi adaylarıdır.
- Gebelik veya Kilo Kaybı Sonrası Memeleri Değişenler: Hamilelik ve emzirme döneminde memeler büyüyüp küçülerek deri elastikiyetini kaybedebilir. Benzer şekilde, büyük miktarda kilo veren kişilerde memelerde hacim kaybına bağlı sarkma sık görülür. Bu kişiler, aile planlamalarını tamamlamış veya en azından önümüzdeki birkaç yıl içinde yeni bir hamilelik düşünmeyen bireylerse, ameliyat açısından daha uygun kabul edilir (çünkü yeni bir gebelik memelerin tekrar sarkmasına neden olabilir).
- Meme Hacminden Memnun Olan fakat Şeklinden Memnun Olmayanlar: Bazı kadınlar meme boyutundan şikayetçi değildir, sadece daha dik ve dolgun görünmesini ister. Mastopeksi, bu durumda hacmi büyük ölçüde değiştirmeden şekli düzelttiği için idealdir. Eğer kişi hem dikleştirme hem büyütme istiyorsa, aynı seansta silikon implant yerleştirmek bir seçenek olabilir.
- Genel Sağlık Durumu İyi Olanlar: Ciddi kronik hastalığı, ameliyatı engelleyecek bir sağlık sorunu olmayan, ameliyat anestezisini kaldırabilecek durumda olan adaylar. Özellikle kontrolsüz diyabet veya ciddi bağışıklık problemleri yara iyileşmesini etkileyebileceği için, bu durumlar düzenlenmeden ameliyat planlanmaz.
- Realistik Beklentileri ve İyi Motivasyonu Olanlar: Ameliyat sonucunda belirgin bir düzelme olacağını ancak izler kalacağını bilen, bu izlerin zamanla silikleşeceğini kabul eden adaylar. Ayrıca, ameliyat sonrası süreci (destek sütyeni kullanımı, iyileşme dönemi kısıtlamaları vb.) göze alabilen, psikolojik olarak bu değişime hazır kişiler.
Adayların ameliyat öncesi muayenesinde cerrah meme dokusunun kalitesini, cilt elastikiyetini, sarkma derecesini ve meme başı-duvar mesafesini ölçerek, ameliyatın getireceği faydaları değerlendirir. Eğer kişi ilerde çocuk sahibi olmayı planlıyorsa bunu doktora bildirmelidir; ameliyat engel olmasa da, sonraki emzirme süreçleri meme şeklini yine etkileyebilir.
Olası Riskler ve Komplikasyonlar
Meme dikleştirme ameliyatı genellikle güvenli bir işlemdir, ancak tüm cerrahi müdahalelerde olduğu gibi belirli riskler taşır. Hastaların bu riskleri anlaması ve gerektiğinde hızlı tıbbi yardım alması, olası sorunların başarılı şekilde yönetilmesine imkân tanır. Başlıca riskler şunlardır:
- Yara İzi: Mastopeksi sonrası kaçınılmaz olarak meme üzerinde izler kalacaktır. İzin şekli uygulanan teknikle ilgilidir (sadece areola çevresinde, areola+vertikal veya ters T şeklinde olabilir). Bu izler ilk aylarda pembe-kırmızı renkli ve belirgin olabilir, ancak zamanla solup daha belirsiz hale gelir. Bazı kişilerde (özellikle genetik yatkınlığı olanlarda) hipertrofik veya keloid skar gelişip izlerin daha kalın, kabarık olması mümkündür. İzlerin bakımının iyi yapılması, silikon jel veya bant kullanımı ve güneşten korunması iz kalitesini iyileştirir.
- Duyu Değişiklikleri: Ameliyat sırasında sinirler gerilebilir veya kesilere yakın bölgelerde hassasiyeti etkilenebilir. Bunun sonucunda özellikle meme uçlarında ve areola çevresinde his kaybı veya tam tersi aşırı hassasiyet gelişebilir. Hastaların çoğunda bu durum geçicidir ve birkaç ay içinde normal his geri döner. Ancak nadiren, özellikle çok büyük sarkmalarda meme ucunun ciddi yer değişikliği gerektiğinde, kalıcı his kaybı olabilir. Bu risk düşük olmakla birlikte (genellikle <%5 kalıcı uyuşukluk), önceden bilgilendirme yapılmalıdır.
- Emzirme Yetisi: Meme dikleştirme operasyonunda süt bezlerine kapsamlı bir işlem yapılmaz; esas olarak deri ve cilt altı dokular çıkarılır. Bu nedenle çoğu hasta ameliyat sonrasında da emzirebilir. Ancak, ameliyat esnasında süt kanallarının bir kısmı kesilebilir veya meme ucu etrafında yapılan işlemler süt akışını bir miktar etkileyebilir. İleride anne olmayı planlayanlar için bu risk göz önüne alınmalıdır. Genellikle meme küçültme ameliyatına kıyasla mastopekside emzirme yetisi korunma ihtimali daha yüksektir.
- Asimetri ve Şekil Memnuniyetsizliği: İnsan vücudunun doğal asimetrisi nedeniyle, ameliyat öncesi hafif farklı büyüklük veya şekle sahip memeler vardıysa, ameliyat sonrası da tam simetri elde edilemeyebilir. Cerrah simetriyi sağlamak için gerekli ölçümleri yapar; örneğin bir memeden biraz daha fazla deri çıkararak dengelemeye çalışır. Yine de iyileşme sürecinde bir memede farklı şişlik veya skar oluşumu nedeniyle ufak farklar kalabilir. Bazı durumlarda hasta, memelerin beklediğinden küçük veya şeklini farklı bulabilir (mastopeksi hacim eklemez, hatta deri alındığı için çok minimal bir hacim kaybı olabilir). Bu gibi durumlarda, eğer belirgin bir sorun varsa, ameliyattan en erken 6 ay sonra küçük bir düzeltme veya implant uygulaması gibi seçenekler değerlendirilebilir.
- Komplikasyonlu Yara İyileşmesi: Meme altı bölgesi hava almayan bir alan olduğu için, özellikle T şeklinde kesisi olan hastalarda, T kesişim noktasında küçük cilt açılmaları veya geç iyileşmeler olabilir. Bu, dokulara binen gerilimden kaynaklanır ve çoğunlukla lokal yara bakımı ile kendiliğinden iyileşir. Sigara kullananlarda bu risk belirgin şekilde artar; bu nedenle sigara içen hastaların ameliyat öncesi en az 4 hafta sigarayı bırakmaları istenir.
- Enfeksiyon: Her cerrahide olduğu gibi, enfeksiyon riski mastopeksi için de geçerlidir ancak oranı düşüktür. Meme dokusu ameliyatlarında enfeksiyon belirtileri arasında artan şişlik, kızarıklık, sıcaklık, akıntı ve ateş yer alır. Tedavide genellikle antibiyotikler yeterlidir, ancak apse oluşmuş ise o bölgede ufak bir drenaj gerekebilir. Temiz cerrahi teknik ve profilaktik antibiyotiklerle enfeksiyon riski minimuma indirilir.
- Kanama (Hematoma): Operasyon sonrası ilk 24 saatte, doku içerisinde kan birikmesi (hematom) oluşabilir. Bu durumda memede ani sertlik, şişlik ve ağrı ortaya çıkar. Belirgin bir hematom saptanırsa, hasta tekrar ameliyathaneye alınarak biriken kan boşaltılır ve kanama kaynağı kontrol edilir. Bu nedenle çoğu cerrah, ilk gece hastayı gözlem altında tutar ve bazen dren kullanmayı tercih eder.
- Nipple/Areola Nekrozu: Çok nadir görülmekle birlikte en ciddi komplikasyonlardan biridir. Meme başını besleyen kan akımı ciddi şekilde bozulursa (özellikle çok büyük sarkmalarda veya aşırı sigara içenlerde risk artar), meme ucu veya areola dokusunda kısmî veya tam kalıcı hasar (doku ölümü) oluşabilir. Bu durum, yeniden cerrahi girişimler ve uzun süreli yara bakımı gerektirebilir ve estetik olarak düzeltmek zor olabilir. Neyse ki deneyimli cerrahların elinde ve uygun hasta seçiminde bu risk %1’in altındadır. Sigara kullanmamak ve cerrahın doku beslenmesini koruyacak teknikleri uygulaması bu komplikasyonu neredeyse tamamen önler.
Cerrahınız tüm bu riskleri en aza indirmek için ameliyat öncesi ve sırasında gereken önlemleri alacaktır. Sizin de ameliyat sonrası talimatlara (istirahat, sütyen kullanımı, yara bakımı vb.) uymanız iyileşmeyi hızlandıracak ve komplikasyon ihtimalini düşürecektir.
İyileşme Süreci
Meme dikleştirme ameliyatı sonrasında iyileşme genellikle hızlıdır, ancak vücudunuzun tamamen toparlanması ve meme dokusunun yeni şeklini alması birkaç ayı bulabilir. İşte iyileşme döneminin genel seyri:
- İlk Gün ve Taburculuk: Ameliyatın hemen ardından memeler bandajlı olacaktır ve cerrahi bir sütyen giydirilmiş halde uyanırsınız. Anestezinin etkisi geçerken hafif göğüs ağrısı ve gerginlik hissi normaldir; damar yolundan verilen ağrı kesicilerle kontrol altına alınır. Eğer dren takıldıysa, içinde bir miktar kanlı sıvı birikebilir; bu beklenen bir durumdur. Çoğu hasta ameliyatın ertesi günü drenleri çekilerek taburcu edilir. Taburcu olduktan sonra araç kullanmamanız, evde dinlenmeniz önerilir.
- İlk Hafta: Evde istirahat sürecinde ağrılar gün geçtikçe azalır. İlk günler kol hareketleriyle memede çekilme hissi olabilir; kollarınızı çok yukarı kaldırmaktan, ağır cisimler taşımaktan kaçının. Doktorunuzun verdiği ağrı kesicileri düzenli kullanın. Meme üzerinde büyük bandajlar varsa genellikle 2-3 gün sonra çıkarılır, yerlerine ince bantlar ve cerrahi sütyen kalır. Cerrahi sütyen, memeleri destekleyerek hem ödemi azaltır hem de dikiş hatlarına aşırı gerilme binmesini engeller; bu yüzden doktorun belirttiği süre boyunca (genellikle 4-6 hafta, gece-gündüz) kullanılması çok önemlidir. İlk hafta sonunda dikişlerin çoğu alınabilir (eğer kendiliğinden eriyen dikiş kullanılmadıysa). Bu dönemde duş alma izni, cerrahın tercihine göre değişir; genellikle 3-4 gün sonra kısa süreli ılık duş alınabilir, ancak dikiş hatlarını ovuşturmamak gerekir.
- İlk 2-3 Hafta: Morluk ve şişlikler memede hafif düzeyde olabilir. Bazı hastalarda hiç morarma olmazken bazılarında özellikle alt kısımlarda sarı-mor renk değişimleri gözlenebilir; bunlar 2 hafta içinde geçer. Şişliklerin önemli bir kısmı ilk 3 haftada iner, ancak memelerin son şeklini alması için kalan hafif ödemin çözülmesi birkaç ayı bulacaktır. İkinci haftadan itibaren hasta, kendini iyi hissediyorsa hafif günlük aktivitelerine dönebilir. Masa başı bir işi varsa genellikle 7-10 gün sonra çalışmaya başlayabilir. Ancak ağır kaldırma, yüksek tempolu egzersiz, kolları yukarı çok kaldırmayı gerektiren hareketler için en az 4-6 hafta beklenmelidir. Bu süreçte gece bile destek sütyeni giyilmeye devam edilir.
- 1-3 Ay Arası: Ameliyattan 1 ay sonra, dikişler tamamen iyileşmiş olur. Doktorunuz onay verirse, daha normal sütyenler giymeye başlayabilirsiniz, ancak balensiz ve yumuşak destekli modeller tercih edilir. Yara izleri bu dönemde pembe ve hafif kabarıktır; güneşten korunmaları önemlidir (solaryuma girmemeli, güneşlenmemeli veya en azından iz üzerine yüksek koruma faktörlü krem sürülmelidir). 6-8 hafta sonunda, tam aerobik egzersizlere, koşuya veya hafif ağırlık çalışmalarına başlanabilir. Memelerin yeni formu giderek daha doğal görünmeye başlar; başlangıçta üst kısımlarda hissedilen gerginlik yerini yumuşak bir dokuya bırakır.
- Uzun Dönem: Ameliyattan 6 ay sonra memeler büyük ölçüde nihai şeklini almıştır. İzler hala görülebilir ancak soluklaşmıştır; tam olgunlaşma için 12-18 aya kadar bir süreç öngörülür. Bu sürenin sonunda çoğu hastada izler ten renginde ince bir çizgi halini alır. Meme dikleştirme ameliyatının sonuçları uzun süre kalıcıdır; ancak yerçekimi etkisi ve yaşlanma süreci devam edeceğinden, ileriki yıllarda bir miktar sarkma tekrar ortaya çıkabilir. Özellikle kilo dalgalanmalarından kaçınmak, cildi nemli tutmak ve iyi destekli sütyen kullanmaya devam etmek sonuçların ömrünü uzatır. Bir kez dikleştirme ameliyatı olmuş memeler, hiçbir zaman ameliyat öncesindeki kadar sarkmayacaktır, fakat 10-15 yıl sonra ikinci bir küçük dikleştirme gerekebileceği de hastaların bilmesinde fayda olan bir ihtimaldir.
Central Hospital Istanbul’da Meme Dikleştirme
Central Hospital Istanbul, meme estetiği alanında uzman plastik cerrahları ve modern cerrahi imkanlarıyla meme dikleştirme operasyonlarında hastalarına en yüksek standartlarda hizmet sunmaktadır. Ameliyat öncesinde hastalarımızla ayrıntılı konsültasyonlar yapılır; bu sayede hastanın şikâyetleri anlaşılır, beklentileri dinlenir ve meme muayenesi sonucunda en uygun cerrahi plan belirlenir. Cerrahlarımız, hastanın meme sarkma derecesine ve cilt kalitesine göre hangi tekniğin (lolipop, ters T vb.) kullanılacağını detaylı şekilde açıklar, ameliyat sonrası oluşacak izlerin yeri ve görünümü hakkında hastayı bilgilendirir. Gerek duyulursa, ameliyat anında kullanılmak üzere hastanın kendi dokusundan yapılacak otolog dolgu (meme dokusunun yeniden şekillendirilmesi) veya implant eklenmesi gibi kombinasyonlar planlanabilir.
Hastanemizdeki ameliyatlar tam donanımlı, steril ameliyathanelerde gerçekleştirilmektedir. Cerrahlarımız operasyon sırasında en güncel ve güvenli yöntemleri kullanarak, memedeki kan dolaşımını korumaya ve komplikasyon risklerini en aza indirmeye odaklanırlar. Örneğin, meme başının yeni yerine taşınmasında güvenli pediküller (dokunun besleyici bağlantıları) tercih edilerek, meme ucunun kanlanması korunur. Ameliyat süresince anestezi ekibimiz hastanın konforunu ve güvenliğini sürekli gözlemler, ameliyat bitiminde de etkin ağrı kontrol protokolleri uygulanır.
Central Hospital Istanbul’da ameliyat sonrası bakım da en az ameliyatın kendisi kadar önem verilen bir aşamadır. Hemşirelerimiz, meme dikleştirme operasyonu geçiren hastalarımızın ilk gece pozisyonundan dren bakımına, ağrı kesici uygulamalarından vital bulgu takibine kadar her konuda titizlikle ilgilenir. Taburculuk öncesi, hastalarımıza özel cerrahi sütyenlerinin nasıl kullanılacağı, evde nelere dikkat etmeleri gerektiği ve ilaçların kullanımı hakkında ayrıntılı bilgi verilir. Ayrıca, ameliyat bölgesine yönelik masaj veya krem uygulaması gibi öneriler için doğru zamanlama konusunda yönlendirme yapılır.
Hastalarımız, ameliyat sonrasında düzenli kontrol muayenelerine çağrılarak iyileşme süreçleri yakından takip edilir. İlk hafta, ilk ay, üçüncü ay ve altıncı ay kontrollerinde cerrahımız memenin yeni şeklini değerlendirir, izlerin durumunu inceler ve hastanın sorularını yanıtlar. Bu kontrollerde, gerektiğinde silikon bantlar veya lazer tedavisi gibi iz azaltıcı yöntemler tavsiye edilebilir.
Central Hospital Istanbul ekibi olarak, meme dikleştirme ameliyatı sürecinin her adımında hastalarımızın yanındayız. Ameliyat öncesi bilgilendirme ve hazırlık döneminden, ameliyat ve sonrasındaki iyileşme aşamalarına kadar, hastalarımıza güven verici, şeffaf ve destekleyici bir deneyim sunmayı amaçlıyoruz. Hastalarımızın aynada gördükleri yeni siluetlerinden memnun olması ve bu değişimin yaşam kalitelerine olumlu yansıması, bizler için en değerli başarı ölçütüdür.
ЧАСТО ЗАДАВАЕМЫЕ ВОПРОСЫ
Мы собрали часто задаваемые вопросы, чтобы лучше помочь вам. Вы можете легко найти нужную информацию ниже
У тебя все еще есть что-то на уме?
Мы здесь! Вы можете связаться с нами, чтобы помочь вам как можно скорее.