Göz Kapağı Estetiği Ameliyatı

Göz kapağı estetiği (blefaroplasti), üst ve/veya alt göz kapaklarındaki fazla deri ve yağ dokusunun alınarak göz çevresine daha genç ve dinç bir görünüm kazandırılması için yapılan cerrahi bir işlemdir.

Prof. Dr.
Turgut Yılmaz
Заболевания глаз

Yayın tarihi:

15/5/2025 5:42 PM

Tanım ve Amaç

Göz kapağı estetiği (blefaroplasti), üst ve/veya alt göz kapaklarındaki fazla deri ve yağ dokusunun alınarak göz çevresine daha genç ve dinç bir görünüm kazandırılması için yapılan cerrahi bir işlemdir. Yaşın ilerlemesiyle üst göz kapaklarında deri fazlalığı ve torbalanma, alt kapaklarda ise “göz altı torbaları” denilen yağ birikimleri ve deri kırışıklıkları oluşabilir. Bu durum kişiye yorgun, üzgün bir ifade verebilir; hatta üst kapak sarkmaları ileri seviyede olduğunda görme alanını daraltarak fonksiyonel sorunlara yol açabilir. Göz kapağı estetiği ameliyatı sayesinde üst kapaklardaki düşüklük giderilir, alt kapaklardaki torbalanmalar düzeltilir ve göz çevresi daha pürüzsüz bir hal alır. Sonuç olarak, kişi daha dinlenmiş, enerjik ve genç bir bakış ifadesine kavuşur. Blefaroplasti genellikle tek başına uygulanabilse de, yüz germe veya kaş kaldırma gibi diğer gençleştirme ameliyatlarıyla kombine edilmesi de sık rastlanan bir yaklaşımdır. Bu operasyon, göz yapısını (badem göz şekli gibi) değiştirmekten ziyade mevcut dokuların fazlalıklarını alarak eski dinç haline kavuşturmayı amaçlar.

Nasıl Yapılır?

Göz kapağı estetiği ameliyatı, üst göz kapağı, alt göz kapağı veya her ikisini birlikte kapsayabilir. Operasyon lokal anestezi ve sedasyon altında veya hastanın tercihine ve cerrahın önerisine göre genel anestezi altında gerçekleştirilebilir. Üst göz kapağı ameliyatında, cerrah fazla deriyi çıkaracağı kesi hattını doğal göz kapağı katlantısına denk gelecek şekilde planlar. Bu sayede ameliyat izi göz kapağı kıvrımında gizlenmiş olur. Kesi yapıldıktan sonra üst kapaktaki fazla deri ölçülerek alınır, altında varsa birikmiş yağ dokusu dikkatlice çıkarılır veya yeniden dağıtılır. Ardından kas dokusunda gerekli sıkılaştırmalar yapılabilir ve kesi ince dikişlerle kapatılır.

Alt göz kapağı ameliyatında birden fazla teknik söz konusudur:

  • Eğer alt kapakta belirgin deri fazlası varsa, kirpiklerin hemen altından yatay bir kesi yapılarak cilt ve cilt altı dokulara erişim sağlanır (transkütan yöntem). Bu kesiden girilerek alt kapaktaki çıkıntı yapan yağ yastıkçıkları görünür hale getirilir. Cerrah, bu yağ birikimlerini ya kısmen çıkarır ya da alt göz çukurundaki çökük alanlara doğru yayıp yeniden konumlandırır (yağların yeniden dağıtılması, alt göz kapağında doğal bir geçiş sağlamak için önemlidir). Gerekli görülürse alt göz kapağındaki gevşek kas ve bağ dokularına da destek dikişleri atılarak alt kapağın gerginliği artırılır. Son olarak fazla deri şeridi ölçülüp çıkarılır ve kesi çok ince sütürlerle kapatılır.

  • Eğer cilt fazlası yok denecek kadar az ve sadece yağ torbalanmaları sorunsa, alt kapak içerisinden, konjonktiva denilen pembe mukozal yüzeyden kesi yapılabilir (transkonjonktival yöntem). Bu teknikte dışarıda görünen bir iz olmaz; alt kapak yağları içeriden alınır veya yayılır. Ancak bu yöntemde deri sarkıklığı olan hastalarda deri fazlasına müdahale edilmez, dolayısıyla cilt sarkması mevcutsa uygun değildir.

Hem üst hem alt kapak ameliyatları sırasında, işlemin bir parçası olarak genellikle göz çevresine ilave gençleştirici küçük müdahaleler de yapılabilir. Örneğin alt kapak dış köşesinin tonusunu artırmak için kanthopeksi adı verilen bir askılama işlemi uygulanarak, alt kapağın ameliyat sonrası çok gevşek kalması engellenir. Yine, ihtiyaç varsa üst kapakla kaş arasındaki bölgeye yağ enjeksiyonu veya kaş kaldırma işlemleri entegre edilebilir.

Ameliyatın sonunda, kesilere genellikle çok ince dikişler yerleştirilir. Bu dikişler üst kapakta deri üzerinde, alt kapakta kirpik altı çizgisinde veya (transkonjonktival yaklaşımda) kapak içinde kalır. Gözlerin üzeri genellikle kapatılmaz, ancak steril ince bantlar (strip) ile dikiş hatları desteklenebilir. Göz kapaklarına soğuk kompres uygulanarak hasta odasına alınır. Ameliyat süresi, üst ve alt kapağın birlikte yapıldığı durumlarda ortalama 1-2 saat civarındadır.

Kimler İçin Uygundur?

Göz kapağı estetiği, genellikle orta yaş ve üzerinde, göz kapaklarında belirgin estetik veya fonksiyonel sorun yaşayan bireylerde tercih edilir. İdeal adayların özellikleri şu şekilde özetlenebilir:

  • Üst Kapak Sarkması Olanlar: Üst göz kapaklarında deri yığılması nedeniyle makyaj yapmakta zorlanan, hatta ileri durumlarda göz kapağı üzerindeki cilt katlantısı kirpik çizgisine kadar inerek görme alanını daraltan kişiler. Bu bireyler blefaroplasti ile daha açık ve büyük görünen gözlere sahip olabilir, görme alanları da genişleyebilir.

  • Alt Kapak Torbalanması ve Halkaları Olanlar: Göz altlarında sürekli yorgun bir ifade veren şişlikler (yağ torbaları) ve bunların altında gölgelenmeye yol açan çukurlar bulunan kişiler. Alt göz kapağı estetiği ile bu torbalar giderilebilir ve göz altı bölgesindeki geçiş daha düz hale getirilerek yüze dinç bir görünüm kazandırılır.

  • Cilt Elastikiyeti Azalmış, Kırışık Göz Çevresi Olanlar: Alt kapak derisinde belirgin kırışıklıklar ve sarkma olan, gülümserken kapak altında “buruşma” yaşayan hastalar. Bu kişilerde alt blefaroplasti sırasında fazla deri alınması, daha pürüzsüz bir alt kapak-cilt birleşimi sağlar.

  • Genel Ağız Sağlığı İyi Olanlar: Anestezi almasına engel ciddi bir sağlık sorunu olmayanlar. Hipertansiyon, tiroid hastalığı gibi durumları kontrol altında olan, kanama-pıhtılaşma bozukluğu bulunmayan adaylar. Ayrıca önemli bir göz kuruluğu, glokom gibi oküler rahatsızlıkları olan hastalarda blefaroplasti planlanırken çok dikkatli olunmalı, gerekiyorsa göz doktoruyla konsültasyon yapılmalıdır.

  • Gerçekçi Beklentileri Olanlar: Ameliyat sonrası daha genç ve dinlenmiş bir görünüm elde edeceğinin farkında, ancak “mükemmel” olma beklentisine girmeyen, yüz yapısına uygun bir değişimi hedefleyen kişiler. Ayrıca ameliyat izlerinin uygun şekilde gizleneceğini ancak tamamen izsiz bir işlemin mümkün olmadığını bilmeleri önemlidir (özellikle üst kapak kıvrımında ince bir çizgi şeklinde iz kalabilir, zamanla belirsizleşir).

Genellikle 35 yaş üstünde bu problemlere sahip kişiler göz kapağı estetiği için adaydır, fakat genetik olarak daha genç yaşta torbalanma sorunu yaşayanlarda 20’li yaşların sonu veya 30’lu yaşlarda da uygulanabilir. Adayların ameliyat öncesi beklentilerini cerrahlarıyla net bir şekilde paylaşmaları ve operasyonun sınırları hakkında bilgi sahibi olmaları sağlıklı bir sonuç için anahtardır.

Olası Riskler ve Komplikasyonlar

Blefaroplasti, tecrübeli cerrahlar tarafından yapıldığında komplikasyon oranı düşük bir ameliyattır. Ancak göz bölgesinin hassasiyeti nedeniyle, oluşabilecek problemler konusunda dikkatli takip ve önlem gereklidir. İşte göz kapağı estetiğinde görülebilecek başlıca riskler:

  • Morluk ve Şişlik: Her cerrahi işlemde olduğu gibi, göz kapağı ameliyatı sonrasında da dokularda travmaya bağlı morluklar ve şişlikler oluşur. Özellikle ilk 2-3 günde göz çevresinde belirgin olabilir, bazen yanaklara kadar inebilir. Bu durum beklenen bir süreçtir ve komplikasyon olarak değerlendirilmez; soğuk uygulama ve baş yüksekte pozisyon ile 1-2 hafta içinde büyük ölçüde düzelir.

  • Kuru Göz ve Geçici Görme Bulanıklığı: Ameliyat sonrasında göz kapaklarının tam kapanamaması veya daha seyrek kırpma refleksi nedeniyle göz yüzeyinde kuruluk olabilir. Hastalar kuruluk hissi, batma veya bulanık görmeden şikâyet edebilirler. Bu durumda suni gözyaşı damlaları ve merhemler kullanılır. Genellikle geçici bir durumdur ve kapaklar iyileşip normal fonksiyonuna dönünce düzelir. Ayrıca, ameliyat sonrası ilk günlerde göz yüzeyinde kullanılan merhemler de geçici görme bulanıklığı yapabilir.

  • Kanama (Retrobulber Hematom): Çok nadir ama ciddi bir komplikasyondur. Göz arkasında bir damar kanayarak basınç oluşturursa ani göz ağrısı, görme azalması, göz küresinde ileri doğru itilme gibi belirtiler ortaya çıkabilir. Bu, acil müdahale gerektiren bir durumdur çünkü tedavi edilmezse görme kaybına yol açabilir. Kanama riskini azaltmak için ameliyat sırasında detaylı kanama kontrolü yapılır ve hasta ilk 24 saat yakından izlenir.

  • Enfeksiyon: Göz kapağı ameliyatlarında enfeksiyon nadiren görülür. Belirti olarak kızarıklık, irinli akıntı, artan şişlik ve ağrı sayılabilir. Erken dönemde güçlü antibiyotik damlalar ve ağızdan antibiyotiklerle tedavi edilir. Enfeksiyonun yayılarak ciddi göz problemi oluşturması çok enderdir.

  • Kapak Şekil Bozuklukları (Ektropiyon/Entropiyon): Alt göz kapağında aşırı deri çıkarılması veya yara nedbelerine bağlı olarak, alt kapak dışa doğru dönük kalabilir (ektropiyon) ya da tam tersi içe dönebilir (entropiyon). Ektropiyon durumunda alt kapak göz küresine tam temas edemez ve göz yaşı gözden akabilir, göz kuruluğu gelişebilir. Hafif vakalarda masaj ve deri esnetme egzersizleriyle düzelme sağlanırken, ciddi durumlarda ikinci bir düzeltme ameliyatı gerekebilir. Entropiyon ise kirpiklerin göze temasına yol açabilir; bu da yine cerrahi düzeltme gerektirebilir. Bu komplikasyonlar, doğru cerrahi planlama ve uygun cilt miktarı çıkarılması ile çok nadir görülür.

  • Çift Görme veya Görme Değişiklikleri: Göz kapağı ameliyatından sonra çok nadiren geçici çift görme şikayeti olabilir. Genellikle göz çevresindeki kasların şişlikten etkilenmesiyle ilişkili olup kendiliğinden düzelir. Kalıcı görme problemleri ise son derece ender rastlanan durumlardır ve genellikle kanama gibi ciddi bir komplikasyonun sonucudur.

  • Ciltte Beyaz Noktalar (Milia): Özellikle üst göz kapağı kesi hattı boyunca bazen küçük beyaz kabarcıklar (milia) oluşabilir. Bunlar, iyileşme sürecinde sık görülen minik kistlerdir ve genellikle ilk kontrol sırasında iğne ucu ile kolayca temizlenebilir.

  • İz ve Renk Değişikliği: Üst kapak kesisi doğal katlantıda gizlendiğinden genellikle belirsiz bir iz bırakır. Alt kapakta kirpik altı kesi yapıldıysa, başlangıçta hafif pembe olan bu ince çizgi zamanla solar. Bazı hastalarda nadiren hipertrofik skar gelişip belirgin iz kalabilir, gerekli görülürse birkaç ay sonra revize edilebilir. Ameliyat sonrası ilk aylarda kesi hattında hafif renk koyulaşması veya açık renkli bölgeler olabilir, bunlar genellikle 6-12 ay içinde normale döner.

Blefaroplasti sonrası komplikasyonların çoğu, özellikle hasta doktor talimatlarına uyarsa, ya hiç görülmez ya da ortaya çıksa bile kalıcı hasar bırakmadan yönetilebilir. Bu nedenle, ameliyat sonrası göz damlalarının kullanımı, verilen merhemlerin uygulanması, göz hijyeni ve travmadan korunma gibi önerilere harfiyen uymak çok önemlidir.

İyileşme Süreci

Göz kapağı estetiği ameliyatının iyileşme süreci nispeten hızlıdır ve hastalar genellikle kısa sürede günlük hayatlarına dönerler. Ameliyattan hemen sonra göz çevresinde bandaj yerine küçük bantlar olabilir ve soğuk kompres uygulaması başlatılır. Gözlerde bir miktar yaşarma ve hafif batma hissi normaldir. İlk gece baş yüksekte olacak şekilde yatmak ödemi azaltır.

İlk 2-3 Gün: Bu dönemde göz çevresindeki şişlik ve morluklar en yoğundur. Özellikle sabahları göz kapakları daha şiş olabilir. Soğuk jel pedler veya buz torbaları, günde birkaç defa 10-15 dakikalık periyotlarla uygulanmalıdır (direkt cilde buz temas etmemesine dikkat ederek). Gözler, doktorun önerdiği suni gözyaşı damlalarıyla nemlendirilir; antibiyotikli merhem ise dikiş hatlarına ve göz içine belirli aralıklarla sürülür. Hafif ağrı veya rahatsızlık hissi olursa, basit ağrı kesiciler yeterli olur. Bu süreçte kitap okumak veya ekranlara bakmak mümkün olsa da gözlerde çabuk yorulma olabilir, bu nedenle kısa süreli yapmak ve sık mola vermek daha iyidir.

İlk Hafta: Yaklaşık 5-7 gün sonra kontrol randevusunda üst ve/veya alt kapaktaki dikişler alınır. Dikişler alınana kadar göz kapağı bölgesini kuru tutmak, banyo yaparken dikkatli olmak gerekir (genelde ilk 3-4 gün tam duş yerine belden aşağı yıkanma önerilir, saç yıkarken baş geriye atılarak su değmemesi sağlanır). Dikişler alındıktan sonra, varsa bantlar da çıkarılır ve artık suyla temas serbest hale gelir. Birinci haftanın sonunda morluklar sarı-yeşil renge döner ve belirgin şişlikler inmeye başlar. Hasta kendisini iyi hissediyorsa bu dönemde hafif günlük aktivitelerine dönebilir. Ancak ağır egzersiz, eğilme, ağır kaldırma gibi kan basıncını artırabilecek işler için beklemek gereklidir.

2. Hafta: 10-14 gün civarında, birçok kişi dışarıdan fark edilir bir ameliyat geçirdiğini kamufle edebilir duruma gelir. Kalan hafif morluklar makyaj ile kapatılabilir, şişlikler büyük ölçüde azalmıştır. Kişi masa başı bir işte çalışıyorsa, genellikle 1 haftanın sonunda veya en geç 10 gün içinde işine dönebilmektedir. Bu süre, yapılan işlemin kapsamına ve bireysel iyileşme hızına bağlı olarak değişebilir. İkinci haftada yürüyüş gibi hafif egzersizlere başlanabilir, ancak hala kan basıncını yükseltecek (ağırlık kaldırma gibi) aktivitelerden kaçınılmalıdır.

1 Ay ve Sonrası: Ameliyattan 3-4 hafta sonra göz kapakları neredeyse normal görünümüne ulaşır. Hala hafif bir pembe iz veya çok minimal bir şişlik kalmış olabilir, bunlar da giderek kaybolacaktır. Bu dönemde hastalar tüm normal aktivitelerine dönebilirler. Göz kapakları çok hassas olduğundan, ameliyat izlerini güneşten korumak uzun vadede önemli bir konudur. İlk aylarda dışarı çıkarken geniş güneş gözlüğü kullanmak, 50 SPF güneş kremi sürmek tavsiye edilir. İzlerin tam olgunlaşması ve nihai halini alması yaklaşık 6-12 ay sürebilir; bu süre sonunda genellikle belirsiz, ince beyaz çizgiler şeklinde kalırlar.

Göz kapağı estetiğinde sonuçlar uzun yıllar kalıcıdır; ancak yaşlanma süreci devam ettiği için yıllar içinde yeniden bir miktar gevşeme olabilir. Genellikle üst kapak estetiği 10-15 yıl gibi bir etki sağlar; alt kapak torbaları ise çoğunlukla tekrarlamaz. Ameliyat sonrası düzenli uyku, sağlıklı beslenme, göz çevresi cilt bakımına özen gösterme gibi adımlar, kazanılan genç görünümün korunmasına yardımcı olacaktır.

Central Hospital Istanbul’da Göz Kapağı Estetiği

Central Hospital Istanbul’da göz kapağı estetiği ameliyatları, göz bölgesinin anatomisine hakim ve bu alanda deneyimli estetik cerrahlarımız tarafından gerçekleştirilmektedir. Ameliyat öncesinde hastalarımız, göz hastalıkları uzmanlarımızla birlikte değerlendirilmektedir. Bu sayede, mevcut bir göz kuruluğu, glokom veya başka bir oküler rahatsızlık varsa, ameliyat planı buna göre şekillendirilmekte veya gerekli önlemler alınmaktadır. Hastanın üst kapak düşüklüğü ve alt kapak torbalanmasının derecesi dikkatlice analiz edilerek, en uygun cerrahi teknik (örn. klasik veya transkonjonktival yaklaşım) belirlenir. Beklentiler tartışılır; hastanın istediği sonuç ile tıbben mümkün olan arasında uyum sağlanır.

Ameliyatlarımız tam donanımlı ameliyathane ortamında, steril şartlarda ve gelişmiş mikro cerrahi enstrümanlar kullanılarak yapılır. Cerrahlarımız operasyon esnasında dokuya mümkün olan en nazik şekilde yaklaşarak, minimum travma ile işlemi tamamlamaya özen gösterir. Bu da ameliyat sonrasındaki morluk ve şişliklerin az olmasına katkıda bulunur. İnce dikiş malzemeleri ve teknikleri sayesinde, iyileşme sonrasında izler neredeyse görünmez hale gelmektedir.

Hastanemizde göz kapağı ameliyatı geçiren hastalar, konforlu odalarında birkaç saat dinlendikten sonra genellikle aynı gün taburcu olabilmektedir. Taburculuk öncesi, uzman ekibimiz hastalarımıza soğuk uygulama, ilaç kullanımı ve göz damlalarının nasıl uygulanacağı konusunda ayrıntılı bilgi verir. İlk günlerde nelere dikkat etmeleri gerektiği, hangi durumlarda hastaneyi aramaları gerektiği tek tek anlatılır. Ayrıca, kontrol randevuları planlanır (tipik olarak 5-7. günde dikiş alımı ve ilk kontrol, sonrasında 1. ay kontrolü gibi).

Central Hospital Istanbul’da ameliyat sonrası takip süreci titizlikle yürütülür. Her kontrolde cerrahımız iyileşmeyi değerlendirir, hastanın sorularını yanıtlar ve bakım konusunda ek önerilerde bulunur. Hastalarımız, iyileşme döneminde herhangi bir endişe duyduklarında direkt olarak bizimle iletişime geçebilir ve hızlıca bilgilendirilirler.

Estetik girişimlerde hedefimiz, sadece iyi bir cerrahi sonuç elde etmek değil, aynı zamanda hastalarımızın süreç boyunca kendilerini güvende ve rahat hissetmelerini sağlamaktır. Göz kapağı estetiği yaptıran hastalarımız, Central Hospital Istanbul’un sunduğu kişiye özel ilgi ve profesyonel yaklaşımla, yeni görünümlerinin keyfini sağlıklı bir iyileşme süreciyle çıkarırlar. Onların daha aydınlık ve genç bakışlara kavuşması, bizim en büyük mutluluk kaynaklarımızdandır.

Оглавление

Легкий доступ к нашим медицинским услугам

Получите доступ к нужному медицинскому обслуживанию одним щелчком мыши. Запишитесь на прием, получите результаты анализов или проконсультируйтесь с нашими врачами.

ЧАСТО ЗАДАВАЕМЫЕ ВОПРОСЫ

Мы собрали часто задаваемые вопросы, чтобы лучше помочь вам. Вы можете легко найти нужную информацию ниже

АСДАД

У тебя все еще есть что-то на уме?

Мы здесь! Вы можете связаться с нами, чтобы помочь вам как можно скорее.